17 Aralık 2013 Salı

Bankalarda kredi değerlendirmede gelecek projeksiyonlarının kullanımı - 2 Bölüm



2. Bölüm
Kısa vadeli planlar - Bankalar
Elmanın bir yarısını şimdiye kadar kişisel tecrübe, sezgiler, analizler ve piyasa istihbaratı ile kapatan banka yöneticileri kredi komitelerine artık dosyalarda işletmenin gelecekle ilgili değerlenmiş projelerini de sunmalıdır. Sütten ağzı yanıp her projeye şüphe ile yaklaşan bu komitelere yeni bir pencere açmak gereklidir.

Bankalar işletmelerden, geçmiş bilgilerin de tamamlayıcısı ve destekleyicisi olarak ayrıntılı faaliyet planlarını da talep etmelidir. Kredi değerlendirmede fiili kayıtları tamamlayacak ve sağlıklı sonuçlar yaratacak planların, işletmelerden istenilmesi gereken standart bilgiler haline gelmesi gerekmiyor mu?

Bu aşamada bankaların işletmelerden doğru olarak yapılmış ve ayrıntılı gelişmeleri simüle eden bütçeleri istemeleri ile 
Kredi talep eden ilgili şirketin bütün profili ve geldiği nokta, ayrıca gelmek istedikleri nokta ortaya çıkacaktır.
Faaliyetlerinin simülasyonu görülecektir.
Banka ile isletme arasında işbirliği ve kader birliği oluşacaktır.
İşletmelerin kısa vadeli planları bankaların önünü daha çok açacaktır.

Bir işletme bütçesi içinde neler yer almalı ki banka için anlam kazansın ve riski gerçekten minimuma seviyeye çekebilsin? Her şeyin kolay bir yolu bulunan ülkemizde, isletmenin faaliyetlerini, geleceğini gösteren sağlıklı, doğru ve tamamlayıcı bilgilerin yer aldığı kısa vadeli planlar nasıl olmalı ki bir anlam ifade etsin?

Kısa vadeli planları tek başına kredi değerlendirmede mi kullanmalıyız? Öncelikle bu sorunun açıklamasını yapalım:

Daha önce açıkladığımız gibi; isletmenin geçmişi elmanın bir yarısı, geleceği diğer yarısıdır. Bu nedenle elmanın iki yarısını birden değerlendirip bütünü hakkında bir fikir oluşturmalıyız. Kısa vadeli isletme planları o işletmenin geçmiş faaliyetlerinin üzerine inşa edildiği için önemlidir. O halde bankalar adına yararlı olması için işletmelerin bütçeleri hangi standartlara sahip olmalıdır?

İşletmelerde Planlama Yaklaşımı
Planlama, işletme içindeki her liderin, yöneticinin ve çalışanın içinde yer alması ve fiilen uygulamanın içinde olması gereken bir faaliyettir. Planlama sistemleri işletmelerin bir lüksü değil gereksinimidir. Yol haritasıdır, zaman çalan bir uygulama ise hiç değildir. Planlama sistemleri kişileri sınırlayan, onları denetim altına alan bir sistem değildir. Aksine ulaşılabilecek noktaların görülmesine olanak sağlayan bir yardımcı seyrüsefer aracıdır.

Değişen ekonomik göstergelere, artan sektörel rekabete, globallesen pazarlara ve ticarete paralel olarak, isletmelerin verimli ve rekabet edebilir olması için işletme içi işbirliğinin ve takım oyunun ne kadar gerekli olduğu yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır. Hazırlanacak planlama sistemlerinin doğru sonuçları vermesi isteniyorsa muhakkak her ilgili birimin ve onun yönetici ve çalışanlarının bu faaliyet içinde yer almasını sağlanmalıdır.

İsletmelerde kısa vadeli planlama faaliyetine neden ihtiyaç duyulacağı sorusunu sorgularsak karşımıza çıkabilecek cevaplar şöyledir:

-İşletme bünyesinde operasyonel etkinliği arttırmak,
-İşletmenin kısa vadeli rotasını ve ulaşılmak istenen karlılık seviyesini belirlemek,
-Varsa, grup şirketleri arasında işbirliği ve bütünleşmenin oluşmasını sağlamak,
-İşletme içi iletişimi etkinleştirilmek, hareket kabiliyetini tespit etmek,
-Varsa, grup şirketleri içinde iletişimi etkinleştirilmek, hareket kabiliyetini ölçmek,
-Şirket departmanları arasında işbirliği ve bütünleşmenin oluşmasını sağlamak.

Kısa vadeli planlar olarak nitelenen bütçe sisteminde en önemli unsur tüm bölümlerin veya bağlı şirketlerin bir sistem içinde birbirini etkileyecek ve tamamlayacak şekilde entegre edilmesidir. Kısa vadeli planlama sistemi aslında, isletme içindeki tüm bölümlerin faaliyetlerinin geleceğe dönük simülasyonudur.

Kısa vadeli planlama sisteminin işletme içinde beklenen faydayı sağlaması için temel yapının şu şekilde oluşturulması gerekmektedir,

1- Bütçeler işletmelerin departman seviyesinden başlatılmalıdır.
Departmanların ayrıntılı faaliyetlerine göre, önce ulaşılması düşünülen büyüklük hedefleri belirlenmelidir.
2- Bu hedefler departmanların muhakkak satışlarını, alacakları nihai komisyonları göstermelidir.
Hedefler daha önce gösterilen performanslar, ekonomi ile içinde bulunulan sektörle ilgili beklentiler ve sektör içinde isletmenin konumu göz önüne alınarak oluşturulmalıdır. Satış, stok, satınalma, üretim dengesi aylık bazda projelendirilmelidir;
3-Belirlenecek hedeflerin kayıtlı fiziki sonuçlarla kıyaslanabilir olmaları gerekir.
4-Hiçbir zaman global rakamlardan tahminler yapılmamalıdır. Ayrıntılar hem kişi bazında hem de işlem bazında ele alınmalıdır;
Bütçede yer alan ister masraf ister hedef ister yatırım olsun her şeyin hesabı verilebilmelidir.
5-Her departmanın muhakkak aylık bazda ayrıntılı gider bütçesi olmalıdır.
6-Kira, elektrik, su, vb. gibi genel ortak giderlerin departmanlara göre hangi oranda nasıl paylaştırılacağı önceden belirlenmelidir.
7-Her departman müdürü kendi bölüm bütçelerini oluştururken mali isler ve bütçe planlama ile birlikte çalışmalıdır.
8-Her departmanın mevcut devam eden yatırımları veya yapmayı planladığı yatırımları ele alınmalıdır.
9-Ödeme ve tahsilât sistemlerinin nakit bütçelerinin oluşturulması aşamasından daha önce incelenmesi gerekir;
10-Her bir şirketin ana bütçesi tüm departman bütçelerinin konsolidasyonu ile oluşmalıdır. Konsolide edilen tablolar ile ortaya şunlar çıkacaktır:
1. Şirketin hedefleri
2. Elde edilebilecek kar
3. Yapılacak harcamalar
Yapılacak yatırımlar
11-Tüm departman müdürleri üst yönetim ile birlikte şirket bütçesinin oluşmasında rol almalıdır. Yoğun çalışma ortamı içinde kendi faaliyetleri dışındaki faaliyetlerle yeterince ilgilenemeyen departman yöneticileri işletme bütçesini oluştururken kendi isleri dışında tüm işletmenin bütününü nihayet görebilecekler, sorumluluk alarak daha global düşünmeye başlayacaklardır. Sonuçta şirketin geleceği hep birlikte çizilecektir.

Bu aşamada dikkat edilecek hususlar ise su şekildedir:
1-Programların kesinlikle işletme faaliyetlerinin simülasyonu olması sağlanmalıdır
2-Sonuçlar fiili ve kayıtlı sonuçlarla kıyaslanabilir olmalıdır.

Geleceği Paylaşmak
İşletmelerden her şeyi talep ettiğinizi ve işletmelerin de bunları ivedilikle temin ettiklerini varsayalım. Şimdiye kadar standart bilgilerle trendler oluşturup, verilen sözlere, kişisel ilişkilere ve teminatlara paralel olarak kredi taleplerini kredi komiteleri önüne getiren şubelerin ve bankaların kredi değerleme işlemi yapan departmanlarının ellerine ulaşan bu yeni dökümanları belirli bir standartta inceleyip,  tekrar düzenlemeleri ve sonuçlar çıkarmaları gerekmektedir.

O halde önce şu sorulara karşılıklar aranmalıdır:
A.Bankalar bu bilgileri hangi standartta istemelidir?
B.Bankanın aldığı bilgiler nasıl kullanılır hale getirilebilir?
C.İlgili departmanlar bu yeni duruma göre nasıl organize edilmelidir?
D.Sözünü ettiğimiz elmanın iki yarısı yani geçmişi gösteren fiili sonuçlarla geleceğin simülasyonu nasıl uyumlaştırılmalıdır?

Öncelikle kabul edilmesi gereken, her isletmenin ve her bankanın kendi iç dinamiği olduğudur. Bu nedenle standart çözümler ileri sürmek tam olarak beklentileri karşılamayacaktır. Her bankanın organizasyon yapısı, yetki ve sorumluluk alanları, faaliyetleri ile merkez-şube bağlantısı ve ilişkileri, kurulları, komiteleri farklıdır. Bu nedenle, her zaman önce yapılması gereken;
1.Banka içi incelemelerdir.
2.Departman incelemeleridir.
3.Sistem incelemeleridir.

Yukarıda cevap aranan sorular incelemelerden sonra çözüm bulacaktır. Karmaşık bir durum söz konusu değildir.

Bu arada işletmelerden sadece kısa vadeli planları ve geçmiş bilgileri istemek de yeterli değildir. Yapılan planların dönemsel olarak fiili sonuçlarla kıyaslanması ve ulaşılan noktanın belirlenmesi de gereklidir. Bu nedenle üç ayda bir isletmeler hazırlanan kıyaslamaları da bankalara iletmelidirler. Bu şekilde atılan adımların gelişme trendi de izlenecektir. Bu şekilde, eksik olarak değerlenen ve kararları sübjektif yöne çeken analizler de tamamlanmış olacaktır.

Bu çalışmada özellikle konunun boyutu genel çizgide çizilmiştir. Banka olarak kredi talebinde bulunan işletmelerin kısa vadeli planlarını istiyorsanız ve bu planları da değerlendirmelerinizin içine katıyorsanız yukarıda yazılanları bir tebessümle karşılayıp “Biz bunu zaten yapıyor ve uyguluyoruz”deyin, yok böyle bir talebiniz olmuyorsa lütfen yazdıklarımı ciddiye alıp kendinize sorun “Neden biz böyle bir talepte bulunmuyoruz” diye. Ve lütfen talepte bulunun. Geçmişini sunup geleceğini yaratmaya çalışırken sizi kullanan ve kaynaklarınızdan yararlanan isletmelere “Geleceğinizi de samimiyetle bizimle paylaşın” deyin.


Gözden geçirip yeniden düzenlediğim bu makalem, daha önce Activeline gazetesi, 01-07-2004, Sayı 52’de yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder